different in kind or species; diverse

listen to the pronunciation of different in kind or species; diverse
English - Turkish
tür veya türlerin farklı; farklı
divers
{s} türlü türlü
divers
dalgıçlar

Dalgıçlar deniz yatağında bir enkaz buldu. - The divers found a wreck on the sea-bed.

Dalgıçların havası tükeniyor. - The divers are running out of air.

divers
dalgıç

Dalgıçların havası tükeniyor. - The divers are running out of air.

Dalgıçlar deniz yatağında bir enkaz buldu. - The divers found a wreck on the sea-bed.

divers
{s} çeşitli

Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı. - Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.

Bu orman çeşitlilik açısından zengindir. - This forest is full of diversity.

English - English
divers
different in kind or species; diverse
Favorites