Ben varmadan önce o ölmüştü.
- He died before I arrived.
Onu amcası yetiştirdi, çünkü onun ebeveynleri o gençken ölmüştü.
- Because his parents had died when he was young, his uncle brought him up.
Onun ölüm haberi beni şok etti.
- The news that he died was a shock to me.
O ondan hala nefret ediyordu, ölümünden sonra bile.
- She still hated him, even after he died.
Yaşlı adam açlıktan ölüyordu.
- The old man died from hunger.
Babasının ölümünden sonra aile şirketinin sorumluğunu üstüne aldı.
- He took charge of the family business after his father died.