Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.
- People who regularly work in the open air do not suffer from sleeplessness.
Bizim açık havada bir partimiz vardı.
- We had a party in the open.
Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.
- After the wind has stopped, let's sail the boat off to the open sea.
Uyandığımız zaman, açık denizde akıntıya kapılıp sürükleniyorduk.
- When we awoke, we were adrift on the open sea.