She is on a diet for fear that she will put on weight.
- Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.
She makes sure that her family eats a balanced diet.
- Ailesinin dengeli bir diyet yaptığından emin.
I am adhering to a strict diet regimen.
- Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.
I am adhering to a strict diet regimen.
- Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.
Tom has to go on a diet.
- Tom diyet yapmak zorunda.