Don't give me that book. Give me the other one.
- O kitabı bana verme. Bana diğerini ver.
It was very wise of her to choose the other one.
- Onun diğerini seçmesi çok akıllıca.
We have two cats; one is white, and the other is black.
- Bizim iki kedimiz var, biri beyaz, diğeri siyahtır.
She's got two cats. One's white and the other is black.
- Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
Each house is within shouting distance of another.
- Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
He frequently jumps from one topic to another while he is talking.
- O konuşurken çoğunlukla bir konudan diğerine atlar.
All the other languages are easier than Uighur.
- Diğer tüm diller Uygurca'dan daha kolaydır.
80% of all English words come from other languages.
- Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
In the end she chose another kitten.
- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
Each house is near another.
- Her ev diğerine yakındır.
Tom was always different from other children.
- Tom diğer çocuklardan her zaman farklıydı.
Jimmy's pictures were different from other people's.
- Jimmy'nin resimleri diğer insanlarınkinden farklıydılar.
Some months have thirty days, others thirty one.
- Bazı aylar otuz çeker, diğerleri otuz bir.
You must not depend so much on others.
- Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.
Three other people were singled out for special praise.
- Diğer üç kişi özel övgü için seçildi.
Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
- Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
Blondes earn 7% more than women with any other hair color.
- Sarışınlar diğer saç rengine sahip kadınlardan % 7 daha fazla kazanırlar.
The other kids at school made fun of him because of his strange accent.
- Garip aksanı yüzünden okuldaki diğer çocuklar onunla dalga geçti.
My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second.
- En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.
I lost a glove. Now what should I do with the second one?
- Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?
Did you consider other alternatives?
- Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?
I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.
- Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.