devre dışı

listen to the pronunciation of devre dışı
Turkish - English
out of circuit
(Bilgisayar) off line
(Bilgisayar) off-line
disabled

The thieves disabled the CCTV cameras inside the museum. - Hırsızlar müzenin içindeki Kapalı Devre kameralarını devre dışı bıraktı.

Due to technical reasons, the search feature is currently disabled. - Teknik nedenlerle, şu anda arama özelliği devre dışıdır.

(Bilgisayar) disable

Tom disabled Mary's video surveillance system. - Tom, Mary'nin video gözetim sistemini devre dışı bıraktı.

Due to technical reasons, the search feature is currently disabled. - Teknik nedenlerle, şu anda arama özelliği devre dışıdır.

(Bilgisayar) offline
deactivated

Mary deactivated her Facebook account. - Mary Facebook hesabını devre dışı bıraktı.

(Bilgisayar) not enabled
Off, turned off
1. (someone) who is not taking an active part in an activity or effort, who is sitting in the sidelines. 2. (machine) which is not being put into use
off
devre dışı bırakmak
deactivate
devredışı
(Bilgisayar) disabled