devoted; addicted; devout

listen to the pronunciation of devoted; addicted; devout
English - Turkish

Definition of devoted; addicted; devout in English Turkish dictionary

devote
{f} adamak

Kendinizi göreve adamak zorundasınız. - You have to devote yourself to the task.

O, hayatını Hindistan'daki hastaları tedavi etmeye adamak istiyor. - He intends to devote his life to curing the sick in India.

devote
{f} to -e adamak, -e vakfetmek; -e ayırmak, -e hasretmek: He has devoted himself to serving the poor. Kendini yoksulların hizmetine adadı. He
devote
{f} tahsis etmek
devote
-e hasretmek
devote
{f} ayırmak
devote
vermek
devote
(to ile) -e adamak
devote
ada

Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış. - After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans.

O, gönüllü faaliyetine kendini adamış. - She devoted herself to the volunteer activity.

devote
devote ada
devote
oneself ile kendini adamak
English - English
devote
devoted; addicted; devout
Favorites