Babam, doğum günüm için bana bir kamera aldı.
- My father bought me a camera for my birthday.
Bu kameralar Japonya'da üretilir.
- These cameras are made in Japan.
Ben yeni bir fotoğraf makinesi satın almayı düşünüyordum
- I was thinking about buying a new camera.
Tom fotoğraf makinesini benimki için ödediğimden daha azına satın aldı.
- Tom bought his camera for less than I paid for mine.
Kızım için yeni bir fotoğraf makinası alacağım.
- I'm going to buy a camera for my daughter.
Fotoğraf makinasına gülümseyin lütfen!
- Smile at the camera, please!
Gizlilik konusu olarak banyolara kamera kuramazsınız.
- You cannot install cameras in bathrooms as a matter of privacy.
Polis, Tom'un oturma odasında bir gizli kamera buldu.
- The police found a hidden camera in Tom's living room.