Tom muazzam bir potansiyele sahiptir.
- Tom has enormous potential.
Bu ufacık gelişmenin yanında suç işlenmesindeki muazzam artış, muhakkak göz önünde bulundurulmalıdır.
- This slight improvement has to be set against an enormous increase in crime.
Onun kocaman parmakları vardır.
- He has enormous fingers.
Fil kocaman bir yaratıktır.
- The elephant is an enormous creature.
Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı!
- Esperanto is surely an enormous waste of time!
Yeni bina çok büyüktür.
- The new building is enormous.
Filler iri bir hayvandır.
- An elephant is an enormous animal.
Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
- Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı!
- Esperanto is surely an enormous waste of time!
Tayfundan gelen hasar büyüktü.
- The damage from the typhoon was enormous.
Aşırı derecede eğlendim, inan bana.
- I enjoyed myself enormously, believe me.
all shall be rather enforced than hindered, except they be dismembered, or grievously deformed, infirm, or visited with some enormous hereditary disease is body or mind .