destitute of hope, forlorn, abandoned

listen to the pronunciation of destitute of hope, forlorn, abandoned
English - Turkish

Definition of destitute of hope, forlorn, abandoned in English Turkish dictionary

hopeless
{s} umutsuz

Onun hepsi çok umutsuz. - It's all so hopeless.

Ona bunun umutsuz olduğunu söyle. - Tell her this is hopeless.

hopeless
ümitsiz

Lee durumun ümitsiz olduğunu kabul etmedi. - Lee did not agree that the situation was hopeless.

Tom onun ümitsiz olduğunu biliyordu. - Tom knew that it was hopeless.

hopeless
umarsız
hopeless
devasız
hopeless
beceriksiz
hopeless
kötü
hopeless
boşuna
hopeless
yeteneksiz
hopeless
işe yaramaz
hopeless
yararsız
hopeless
{s} ümit vermeyen
hopeless
{s} umut vermeyen
English - English
{a} hopeless
destitute of hope, forlorn, abandoned
Favorites