desteklenmemek

listen to the pronunciation of desteklenmemek
Turkish - English
(neg. form of desteklenmek ) not to stand alone
stand alone
destekle
shore up

Millions of dollars have been spent trying to shore up the company. - Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.

destekle
{f} buttressed
destekle
assisted
destekle
{f} prop

Our surveys indicate that the public would support the proposed legislation. - Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir.

No one is in favor of this proposal. - Kimse bu öneriyi desteklemiyor.

destekle
{f} supported

He basically supported the free market system. - O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.

I made believe that I supported him. - Onu desteklediğime inandırdım.

destekle
{f} support

I made believe that I supported him. - Onu desteklediğime inandırdım.

I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument. - Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım

destekle
{f} shoring
destekle
stick by
destekle
seconding
destekle
{f} seconded

Tom seconded the motion. - Tom hareketi destekledi.

destekle
{f} shore

Millions of dollars have been spent trying to shore up the company. - Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.

destekle
made up of
destekle
{f} countenance
destekle
{f} bracing
destekle
make up of
destekle
{f} buttressing
destekle
{f} supporting

We are not alone in supporting the plan. - Planı desteklemede yalnız değiliz.

I want to thank my friends and family for supporting me. - Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.

destekle
back up

It's important to back up claims with evidence. - İddiaları kanıtla desteklemek önemlidir.

Tom started to back up. - Tom desteklemeye başladı.

destekle
underpinning
destekle
buttress
destekle
underpin
destekle
back#up
desteklenmemek
Favorites