Onun uşakları bile onu küçümsedi.
- Even his servants despised him.
Tom ve ben birbirimizi küçümsedik.
- Tom and I despised each other.
Tom, sonunda Mary'yi küçümsemek zorunda.
- Tom is bound to despise Mary eventually.
Onun uşakları bile onu küçümsedi.
- Even his servants despised him.
Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.
- He despised those who lived on welfare.
The little boy loved peas but despised spinach.
The dictator's cruelty made him the most despised person in the region.