Sana iyi şans dilemek için geldim.
- I came to wish you good luck.
Özür dilemek istiyorum.
- I wish to say a word of apology.
Benim arzuma boyun eğmesi için onu zorladım.
- I forced him into complying with my wish.
Onun arzusu iyi bir öğretmen olmaktır.
- Her wish is to become a good teacher.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
- All the best wishes on this wonderful day.
Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim.
- My wishes for your father's rapid recovery.
İnşallah isteklerin gerçekleşir.
- I hope your wishes will come true.
Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir.
- It's an American tradition to make a wish on your birthday.
Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
- There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
- It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir.
- Ken wishes to brush up his English.
Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir.
- Jane wishes she could see sumo in England.