Film için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
- I have to design a new poster for the film.
Sinema filmi için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
- I have to design a new poster for the movie.
O, fildişi tasarımlar oydu.
- He carved designs in ivory.
Tom bu tasarımı sevmez.
- Tom doesn't like this design.
Tom ilk binasını dizayn ediyor.
- Tom is designing his first building.
Yağlama sistemi kötü dizayn edilmişti.
- The lubrication system was poorly designed.
Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.
- Using muddy colors for this design is not a good idea.
Fransızca ve web tasarımı eğitimi alıyorum.
- I'm studying French and web design.
Tom bu tasarımı sevmez.
- Tom doesn't like this design.
Bu kitap çocuklara nasıl okuyacağını öğretmek için tasarlandı.
- This book is designed to teach children how to read.
Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.
- Mayuko designed a dress for herself.
Bu, o amaç için tasarlanmadı.
- It wasn't designed for that purpose.
Tabak üzerindeki deseni seviyor.
- She likes the design on the plate.
Sinema filmi için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
- I have to design a new poster for the movie.
Tom yerel bir hayır işi için bir web sitesi tasarlamaya gönüllü oldu.
- Tom volunteered to design a website for a local charity.
Büyüyünce Lego model tasarımcısı olmak istiyor.
- He wants to be a Lego model designer when he grows up.
Tom bu sefer atanmış sürücü olacak.
- Tom will be the designated driver this time.
I give it you without any other design than to shew you that I reckon nothing dear to me, when I want to do you a pleasure.
... consequences that are harmful to the economy. One is it designates a number of banks as ...