Jacob groaned inwardly when he was called on to answer the question.
How deep is this lake?
- Bu göl ne kadar derin?
The Mississippi River is deep and wide.
- Mississippi Nehri derin ve geniştir.
She fell into a profound sleep.
- O derin bir uykuya daldı.
Tom sighed profoundly.
- Tom derinden içini çekti.
Layla had deep religious convictions.
- Leyla'nın derin dinsel inançları vardı.