derili

listen to the pronunciation of derili
Turkish - English
having skin of a particular type (i.e. dark-skinned)
skinned
deri
(Mühendislik) leather

He buys and sells leather goods. - O, deri eşyalar alır ve satar.

That football is made of genuine leather. - O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.

deri
skin

It was a cat starved to skin and bones. - Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi.

When the body is touched, receptors in the skin send messages to the brain causing the release of chemicals such as endorphins. - Vücuda dokunulduğunda, derideki reseptörler beyne endorfin gibi kimyasalların salınmasına neden olan mesajlar gönderir.

deri
leather-like
deri
{i} integument
deri
{i} fell

She fell into a deep sleep. - O, derin bir uykuya daldı.

He fell into a deep sleep. - O derin bir uykuya daldı.

deri
(Tıp) derm-
deri
tegument
deri
(Tıp) dermis
deri
dermat
deri
derma
deri
pelt
deri
{i} hide
Deri
lether
Deri
leatherback
deri
coriaceous
deri
peel, rind
deri
skin, hide; leather; peel
deri
(hayvan) pelt
deri
resembling leather
deri
cutaneous
deri
rind
deri
derm
deri
skin, hide
deri
(Anatomi) cutis
deri
(Anatomi) corium
ince derili
thin skinned
kalın derili
thickskinned
kalın derili
pachydermatous
kalın derili hayvan
pachyderm
kara derili
dark-skinned
English - English

Definition of derili in English English dictionary

Deri
{i} family name
Turkish - Turkish
Derisi olan, deri ile kaplanmış olan
DERİ
(Osmanlı Dönemi) f. Farsçanın sahihi, fasih olanı. (Kapı demek olan "der" ismi Farsça olduğu halde Arapça sayılarak müennesi "deriyye" yapılmıştır.)
DERİ
(Osmanlı Dönemi) Havası hoş ve lâtif. Yeşilliği bol olan dağ eteği
Deri
(Osmanlı Dönemi) YELEMLEM
Deri
(Osmanlı Dönemi) BADİ'
Deri
(Osmanlı Dönemi) CİLD
deri
islamiyetten sonra gelişen Farsça
deri
İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan derisi
deri
insan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka
deri
Bu deriden yapılmış
deri
Soyulmadan yenen yemişlerin ince kabuğu veya soyulan yemişlerde kabuk altındaki zar
deri
Cilt
deri
Toplantı, düğün
deri
Bu deriden yapılmış: "Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası."- N. Cumalı
deri
Pazar veya panayır kurulan gün, dernek
deri
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı örtü
deri
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı örtü: "Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu."- P. Safa. İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan derisi
deri
Pazar ya da panayır kurulan gün
derili
Favorites