deprive (of)

listen to the pronunciation of deprive (of)
English - Turkish
(Of) mahrum
rob
soymak

Sami, Leyla'yı soymak istedi. - Sami wanted to rob Layla.

Tom bankayı soymak için Mary ile bir planı tartıştı. - Tom discussed with Mary a plan to rob the bank.

rob
{f} soygun yapmak
rob
(Arılık) yağmalamak
rob
soy

Polis, soygun olayı ile ilişkili olarak bir şüpheliyi tutukladı. - The police arrested a suspect in connection with the robbery.

Soygunun suç ortağı olarak tutuklandı. - He was arrested as an accessory to the robbery.

rob
çalmak
rob
başkasının para veya eşyasını alıp soymak
rob
{f} yağmalamak, talan etmek
rob
{f} yoksun bırakmak
rob
adam soymak
rob
{f} soyup soğana çevirmek
rob
{f} zorla almak
rob
{f} hırsızlık yapmak
rob
rob Peter to pay Paul birine olan borcu ödemek için başkasının hakkını yemek
English - English
rob