Sigara içmenin zararlı olduğu gerçeğini inkar etmek yok.
- There is no denying the fact that smoking is harmful.
Çalışan ailelerin çocukları için kaliteli bir eğitimi inkar etmek çalışan aileler için sağlık hizmetlerini ya da çocuk bakımını inkar etmek kadar yanlıştır.
- Denying a quality education to the children of working families is as wrong as denying health care or child care to working families.
Açık olanı reddetmek aptalca.
- Denying the obvious is stupid.
İsteğini reddetmek zorundayım.
- I have to deny your request.
O, hikayeyi yalanlamak için acele etti.
- She hastened to deny the story.
O talepler reddedildi.
- Those requests were denied.
Senin rican reddedildi.
- Your request is denied.
Buradaki hiç kimse onu reddetmiyor.
- Nobody here is denying that.
O talebi reddetmeliyim.
- I have to deny that request.
Boşuna inkar etmeyin.
- Don't bother to deny it.
Onu öptüğünü gördüm. Bunu inkar etme!
- I saw you kiss him. Do not deny it!