The experiments have been being carried out since 1997.
- Deneyler, 1997'den beri yapılmaktadır.
The experiments led to great discoveries.
- Deneyler büyük buluşlara yol açtı.
What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?
- Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
Those two experiments yielded similar results.
- Şu iki deney benzer sonuçlar vermiştir.
Broken test tubes, cracked beakers - the work of careless students in the laboratory.
- Kırık test tüpleri, kırık deney şişeleri - Laboratuvarda dikkatsiz öğrencilerin çalışması.
This very interesting test reveals your professional personality.
- Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.
There is an urgent need for experienced pilots.
- Deneyimli pilotlara acil bir ihtiyaç vardır.
Mary is an architect specialized in experimental designs.
- Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.
What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?
- Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
According to my experience, it takes one year to master French grammar.
- Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
He is young, but experienced.
- O genç ama deneyimli.
Ben bunun en iyi yol olduğunu tecrübe ile öğrendim.
- Ben bunun en iyi yol olduğunu deneyimle öğrendim.