All the essays, other than yours, were good.
- Seninki hariç tüm denemeler iyiydi.
All essays must be handed in on time.
- Tüm denemeler zamanında teslim edilmelidir.
All of my attempts have failed.
- Bütün denemelerim başarısız oldu.
Masterpieces are only successful attempts.
- Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir.
Older people are often afraid of trying new things.
- Yaşlı insanlar sık sık yeni şeyleri denemekten korkarlar.
You should try to be more polite.
- Daha kibar olmayı denemelisin.
You can use Tatoeba to test yourself.
- Kendinizi denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsiniz.
He wanted to test his limits.
- O, sınırlarını denemek istedi.
The trial lasted five days.
- Deneme beş gün sürdü.
Through trial and error, he found the right answer by chance.
- Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
His essay gave only a superficial analysis of the problem, so it was a real surprise to him when he got the highest grade in the class.
- Onun denemesi, sorunun sadece yüzeysel bir analizini yaptı, bu yüzden sınıfta en yüksek notu aldığında ona gerçekten büyük bir sürpriz olmuştu.
Tom had Mary correct his essay.
- Tom Mary'ye denemesini düzelttirdi.
Don't be afraid to experiment.
- Denemekten korkmayın.
The experiment failed.
- Deneme başarısız oldu.
This attempt resulted in failure.
- Bu deneme başarısızlıkla sonuçlandı.
The man's third attempt to stop smoking ended in failure.
- Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu.
You're still in your probation period.
- Sen hâlâ deneme sürendesin.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.
Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut.
- Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.
Tom asked me to proofread his essay.
- Tom benden denemesini tashih etmemi istedi.
I'm proofreading my essay.
- Denememi düzeltmek için okuyorum.
Tom decided to give it a shot.
- Tom denemeye karar verdi.
Would you like to give it another shot?
- Bir kez daha denemek ister misin?
I recommend you try studying a bit harder.
- Biraz daha çok çalışmayı denemeni tavsiye ediyorum.
You might want to try studying in the library.
- Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.
Tom and Mary's little girl is starting to take her first tentative steps.
- Tom ve Mary'nin küçük kızı ilk deneme adımlarını atmaya başlıyor.