A hill loomed ahead of them.
I arrived at Jack's suite half an hour ahead of him.
She is not only good at running; she is also good at singing.
- O sadece koşmakta iyi değildir, ayrıca şarkı söylemekte de iyidir.
Tom can play the guitar and is also good at singing.
- Tom gitar çalabilir ve şarkı söylemede de iyidir.