delineated, specified, determined, explained

listen to the pronunciation of delineated, specified, determined, explained
English - Turkish

Definition of delineated, specified, determined, explained in English Turkish dictionary

defined
tanımlanmış

Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır. - From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.

defined
{f} tanımla

Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir. - These books have defined and shaped our culture.

Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim. - Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.

defined
(Bilgisayar) açıklama
defined
(Bilgisayar) tanımlı
defined
tamlanan
defined
belirtili
defined
tanımla(mak)
defined
tanimla
English - English
{s} defined