Turkish - English
Definition of delikliler in Turkish English dictionary
- delikli
- perforated
- delikli
- {s} spongy
- delikli
- hollow
- delikli
- (Askeri) flash vented
- delikli
- (Bilgisayar) drilled
- delikli
- cannulated
- delikli
- sprocketed
- delikli
- punched
- delikli
- alveolate
- delikli
- holey
What should we do with these holey socks?
-Bu delikli çoraplarla ne yapmalıyız?
- delikli
- fenestrate
- delikli
- prepunched
- delikli
- punctured
- Delikli
- (Tıp) foraminous, foraminated
- delikli
- strainer; skimmer
- delikli
- cribriform
- delikli
- perforated, punched, sprocketed, alveolate
- delikli
- having a hole, having holes; bored, pierced, drilled, perforated
- delikli
- porous
- delikli
- having holes
- delikli
- punctured, having a puncture
- delikli
- cavernous
- delikli
- (giysi) peekaboo
- delikli
- perforate
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of delikliler in Turkish Turkish dictionary
- Delikli ve sert bir kabukla kaplı bir hücreli hayvanlar takımı
- delikli
- Bir tür olta iğnesi
- delikli
- Deliği veya delikleri olan: "Sokaklarda delikli Mihaliç peynirinden nane suyuna kadar ne görse alıyordu."- R. N. Güntekin
- delikli
- Deliklerle kaplı esnek doku şeritlerine verilen ad
- delikli
- Kevgir
- delikli
- Deliği veya delikleri olan
- tek delikliler
- Kuşlar gibi yumurtlayarak üreyen, dışkılığı olan memeliler takımı
Related Terms
delikliler
Hyphenation
de·lik·li·lerResimler
History
Favorites