deliberate, planned; not spontaneous, contrived; learned

listen to the pronunciation of deliberate, planned; not spontaneous, contrived; learned
English - Turkish

Definition of deliberate, planned; not spontaneous, contrived; learned in English Turkish dictionary

studied
{f} çalış

Keşke sınav için daha sıkı çalışsaydım. - If only I had studied harder for the exam.

Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir. - If he studied hard, he could pass the exam.

studied
çalışılan
studied
iyice düşünülmüş
studied
okudu

O İngiliz tarihi okudu. - He studied English history.

Marko yalnızca İngilizce değil Almanca da okudu. - Mariko studied not only English but also German.

studied
{s} kasıtlı
studied
düşünülmüş
studied
studiedlymaksatla
studied
düşünerek yapılmış
studied
{s} üzerinde çalışılmış
studied
mahsus yapılmış
studied
{s} önceden prova edilmiş gibi
studied
{s} zoraki
studied
iyi mütalâa olunmuş
studied
{s} yapmacık
studied
{s} prova edilmiş
studied
mahsus
studied
{s} sahte
studied
incele/oku/çalış
English - English
{s} studied
deliberate, planned; not spontaneous, contrived; learned
Favorites