Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
delalet
Turkish - English
Definition of
delalet
in Turkish English dictionary
portent
guidance; indication, denotation
agency
(Kanun)
implication
Related Terms
delalet
etmek
portend
delalet
etmek
a) to guide b) to indicate, to denote
delalet
etmek
1. to act as a guide (for). 2. to indicate. 3. to act as an intermediary (for)
delâlet etme
prefiguration
delâlet etmek
signify
delâlet etmek
prefigure
delâlet etmek
show
Turkish - Turkish
Definition of
delalet
in Turkish Turkish dictionary
(Osmanlı Dönemi)
Delil olmak. Yol göstermek. Kılavuzluk. Doğru yolu bulmakta insanlara yardım etmek
(Osmanlı Dönemi)
İşaret
Kılavuzluk, aracılık
Kılavuzluk, aracılık: "Hemşehrilerinden birinin delaletiyle, senet sahiplerinin her birini ayrı ayrı öğrendi."- E. E. Talu. İz, işaret
İz, işaret
(Osmanlı Dönemi)
delil olma, yol gösterme doğru yolu bulmakta insanlara yardım etme; işaret etme, gösterme
Related Terms
delalet
etmek
Yol göstermek
delalet
etmek
Göstermek, anlatmak, demeye gelmek
delalet
etmek
Belirtmek
KAT'Î
DELALET
(Osmanlı Dönemi)
şüphesiz, kat'i delil
delalet
Hyphenation
de·la·let
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
delalet
pasif bileşen
More...
Clear
Favorites
More...
Clear