degree of psychological or intellectual depth

English - Turkish

Definition of degree of psychological or intellectual depth in English Turkish dictionary

Related Terms

depth

{i} derinlik

Bence Dünya'nın derinliklerinde daha fazla altın olmalı. - I think there must be much gold in the depths of the Earth.

Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın. - To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.

depth

derinliği

Nehrin derinliğini ölçtük. - We measured the depth of the river.

Biz nehrin derinliğini ölçüyoruz. - ׁWe're measuring the depth of the river.

depth

depth charge su altındaki herhangi bir hedefe özellikle denizaltılara atılan patlayıcı madde

depth

öz nüve depths of degradation

depth

{i} ahlâk azlığı

depth

depth of winter kışın ortası

depth

karakış

depth

kep

depth

{i} dip

depth

{i} derin yer

depth

{i} yoğunluk

depth

umman

depth

(Askeri) DERİNLİK: Bir düzlem, nokta veya cismin bir deniz göl veya nehir yüzeyi altındaki düşey mesafesi

depth

{i} bilinçaltı

depth

{i} en derin nokta

depth

depths denizin derinlikleri

depth

rezalet

English - English

Definition of degree of psychological or intellectual depth in English English dictionary

depth

Hyphenation

de·gree of psy·cho·lo·gi·cal or in·tel·lec·tu·al depth

Turkish pronunciation

dîgri ıv saykıläcîkıl ır întılekçuıl depth

Pronunciation

/dəˈgrē əv ˌsīkəˈläʤəkəl ər ˌəntəˈlekʧo͞oəl ˈdepᴛʜ/ /dɪˈɡriː əv ˌsaɪkəˈlɑːʤɪkəl ɜr ˌɪntəˈlɛkʧuːəl ˈdɛpθ/