Keşke bunu kati olarak söyleyebilsem.
- I wish I could say for sure.
O, Cumaya kadar kesin olarak bize kararını bildireceğini söyledi.
- He said he would give us his decision for sure by Friday.
Hava bu gece kesinlikle iyi olacak.
- The weather will be good tonight for sure.
Tom saat kaçta varması gerektiğini kesin olarak bilmiyordu.
- Tom didn't know for certain what time he should arrive.
Ben onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.
- I don't know for certain when he will come.
For certain.
Did you enjoy the concert? -- For sure.