Esperantoda belirsiz artikel yoktur ve sadece bir tane belirli artikel vardır.
- In Esperanto there is no indefinite and only one definite article.
Ayrılmadan önce belirli bir planının olmasını istiyorum.
- I want you to have a definite plan before you leave.
Sığır serbestleştirilmesinin kesin sonucu ortaya çıkmadan önce dört yıl olacak.
- It will be four years before the definite result of beef liberalization emerges.
Tom bir sonraki hafta sonu kesinlikle Mary'yi ziyarete gitmeli.
- Tom should definitely go visit Mary next weekend.
Onun Amerika'ya gideceği açık.
- It is definite that he will go to America.
O kesinlikle tam zamanlı bir iştir.
- It's definitely a full-time job.
Tamam, tamam, dedi doktor. Ben kesinlikle ona bir göz atacağım.
- Okay, okay, said the doctor. I'll definitely take a look at her.
Tom Mary'nin kesinlikle işi kabul etmeyeceğini söylüyor.
- Tom says that Mary definitely won't accept the job.
Tom Mary'nin kesinlikle bizimle birlikte gitmek istediğini söylüyor, bu yüzden beklemeliyiz.
- Tom says that Mary definitely wanted to go with us, so we should wait.
The definite-article status of O is what's under discussion here.
The mother definitely has love for her child.
... the hook or things like that, if there's a definite stopping point, I'll bring it to ...