Düşmanı yenmek için birleşmeliyiz.
- We must band together to defeat the enemy.
Müttefik askeri liderler Japon planını yenmek için bir yol buldu.
- Allied military leaders found a way to defeat the Japanese plan.
Tom yenilgiyi kabul etmek için isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to accept defeat.
Aslında kendimizi yenilgiye hazırlamıştık.
- Actually, we had prepared ourselves for defeat.
Tom at yarışında asla yenilmemekle övünüyor.
- Tom boasts of never having been defeated in a horse race.
Roosevelt yenilgi fikrini kabul etmeyi reddetti.
- Roosevelt refused to accept the idea of defeat.
Antlaşma iptal edildi.
- The treaty was defeated.
Roosevelt yenilgi fikrini kabul etmeyi reddetti.
- Roosevelt refused to accept the idea of defeat.
Konfederasyon liderleri yenilgiyi kabul etmeyi reddetti.
- The Confederate leaders refused to accept defeat.