English - Turkish
Definition of decumanus), the black rat (m in English Turkish dictionary
- rat
- {i} sıçan
Bir sıçan yolu koşarak geçti.
-A rat ran across the road.
Sıçanlar veba taşırlar.
-Rats carry the plague.
- rat
- {i} muhbir
- rat
- {i} fare
Fareler batan gemiyi terkederler.
-Rats leave a sinking ship.
Fare bir sopayla Tom tarafından öldürüldü.
-The rat was killed by Tom with a stick.
- rat
- iri fare
- rat
- kalleşlik etmek
- rat
- kalleş
- rat
- sözünden dönmek
- rat
- dönek
- rat
- argo oyunbozan
- rat
- {f} hainlik etmek
- rat
- {f} ihbar etmek
- rat
- on ile
- rat
- kadınların saçını kabarık göstermek için kullanılan ufak ilâve parça
- rat
- argo gammazlamak
- rat
- {f} argo oyunbozanlık etmek
- rat
- Mus
Benim Boston'da yaşamayı Chicago'da yaşamaya tercih edeceğimi gerçekten düşünüyor musun?
-Do you really think I'd rather live in Boston than Chicago?
Farelerden korkuyor musunuz?
-Are you afraid of rats?
- rat
- Norway rat göçmen
- rat
- {f} parti değiştirmek
Related Terms
English - English
Definition of decumanus), the black rat (m in English English dictionary
- rat
decumanus), the black rat (m
Resimler
History
Favorites