Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.
- Illegal logging has decreased considerably.
1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.
- Since 1990, methane emissions have decreased by 11%.
Pirinç üretimi azaldı.
- Production of rice has decreased.
1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.
- Since 1990, methane emissions have decreased by 11%.
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?
- What should you do to decrease your debt?
O gelenek azalmaktadır.
- That custom is on the decrease.
Şehrin nüfusu yıldan yıla azalmaktadır.
- The population of the town decreases year by year.
Çocukların da azalması garip değil mi?
- It isn't strange that children decrease, too?
Şehrin nüfusu yıldan yıla azalmaktadır.
- The population of the town decreases year by year.
Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?
- What should you do to decrease your debt?
Bu kurabiyelerdeki şekeri azaltmalılar.
- They should decrease the sugar in these muffins.
Borcunu azaltmak için ne yapmalısın?
- What should you do to decrease your debt?
Evi temizlemem için geçen zamanı büyük ölçüde azaltmak istiyorum.
- I would like to drastically decrease the amount of time it takes me to clean the house.
Bu kurabiyelerdeki şekeri azaltmalılar.
- They should decrease the sugar in these muffins.
İlaç onun acısını azalttı.
- The medicine decreased his pain.