Fadıl ihanete uğramış gibi hissetti. - Fadil felt like he was betrayed.
Fadıl ihanete uğramış gibi hissetti.
Fadil felt like he was betrayed.
Çok ihanete uğramış hissediyorum. - I feel very betrayed.
Çok ihanete uğramış hissediyorum.
I feel very betrayed.
O, memleketine ihanet etti. - He betrayed his country.
O, memleketine ihanet etti.
He betrayed his country.
Onun güvenine ihanet etti. - She betrayed his trust.
Onun güvenine ihanet etti.
She betrayed his trust.