Turkish - English
Definition of değirmen(farsça) in Turkish English dictionary
- değirmen
- mill
Mame uses a coffee mill to grind coffee beans.
-Mame kahve çekirdeklerini öğütmek için kahve değirmeni kullanır.
My grandfather was a miller.
-Büyükbabam bir değirmenciydi.
- değirmen
- grinder
Pass me the pepper grinder.
-Karabiber değirmenini bana uzat.
After I tried out my new loom, I made my bed and repaired the coffee grinder.
-Ben yeni dokuma tezgahımı denedikten sonra, yatağımı yaptım ve kahve değirmenini tamir ettim.
- değirmen
- mill; grinder
- değirmen
- grinder, grinding machine
- değirmen
- slang clock, watch
- değirmen arkı
- run of the mill
- değirmen barajı
- milldam
- değirmen deresi
- millrace
- değirmen dolabı
- mill wheel
- değirmen hakkı
- toll
- değirmen kanadı sail of
- a windmill; paddle of a mill wheel
- değirmen kolu
- whip and derry
- değirmen makinası
- miller
- değirmen suyu
- millrace
- değirmen suyu
- mill stream
- değirmen taşı
- millstone
- değirmen taşının altından diri çıkar
- (Konuşma Dili) He always lands on his feet
- değirmen yapan usta
- millwright
- değirmen çarkı
- mill wheel
- koloit değirmen
- (Tıp) colloid mill
- bilyalı değirmen
- ball mill
- gezegen değirmen
- (İnşaat) planetary mill
- santrifüj değirmen
- centrifugal mill
- taşıma su ile değirmen dönmez
- (Atasözü) An enterprise can't be carried out successfully with inadequate means
- çekiçli değirmen
- hammer mill
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of değirmen(farsça) in Turkish Turkish dictionary
- as
- değirmen
- İçinde öğütme işi yapılan yer
- değirmen
- Öğüten araç veya alet: "Değirmende biraz kahve çekti."- S. F. Abasıyanık. İçinde öğütme işi yapılan yer
- değirmen
- Öğüten araç veya alet
- değirmen taşı
- Değirmende, dönerek taneleri ezen yuvarlak taş
- değirmen taşı
- Değirmen taşı yapmakta ve bazen de yapılarda kullanılan çakmak taşı türünden sert bir taş
Related Terms
değirmen(farsça)
Hyphenation
de·ğir·men(·fars·ça)Resimler
Favorites