I'm not a fan of Kim Kardashian.
- Kim Kardashian'ın bir hayranı değilim.
I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba.
- Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.
I like to play sport for fun not for competition.
- Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
This ship is not fit for an ocean voyage.
- Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.
The trouble with the world isn't that people know too little, but they know so many things that ain't so.
- Dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.
I ain't worried about what he might say.
- Onun söyleyebileceği şey hakkında endişeli değilim.
I am nothing but a poor peasant.
- Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.
To tell the truth, I am not your father.
- Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.
John is not as old as Bill; he is much younger.
- John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
Hope is not a strategy.
- Ummak bir strateji değildir.
I'm not sure if George will take to this idea.
- George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.
I'm not sure right now.
- Şu anda emin değilim.