I'm not a fan of Kim Kardashian.
- Kim Kardashian'ın bir hayranı değilim.
I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba.
- Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.
John is not as old as Bill; he is much younger.
- John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
I know one of them but not the other.
- Birini tanıyorum da ötekini değil.
I ain't worried about what he might say.
- Onun söyleyebileceği şey hakkında endişeli değilim.
Two out of three ain't bad.
- Üçünde ikisi kötü değil.
To tell the truth, I am not your father.
- Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.
I am not gay, but my boyfriend is.
- Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.
Life is not an exact science, it is an art.
- Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.
John is not as old as Bill; he is much younger.
- John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here.
- Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.
I'm not sure if George will take to this idea.
- George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.