değilim

listen to the pronunciation of değilim
Turkish - English
I'm not

I'm not a fan of Kim Kardashian. - Kim Kardashian'ın bir hayranı değilim.

I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba. - Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.

değil
not

I like to play sport for fun not for competition. - Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.

This ship is not fit for an ocean voyage. - Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.

değil
no
değil
ain't

The trouble with the world isn't that people know too little, but they know so many things that ain't so. - Dünya ile ilgili sorun insanların çok az bilmesi değil fakat öyle olmayan çok şey bilmeleridir.

I ain't worried about what he might say. - Onun söyleyebileceği şey hakkında endişeli değilim.

değil
un-
değil
aint
değil
isn
değil
not in
değil
nto
adam değilim
I'll be damned if (I will/do)
adam değilim!
(Konuşma Dili) I'll be damned
bilmez değilim
i am not unaware that
değil
am not

I am nothing but a poor peasant. - Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.

To tell the truth, I am not your father. - Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.

değil
a let alone: Süt değil a, su bile yok. - There is no water, let alone milk
değil
No, ...: "Ev güzel miydi?" "Değil." "Was the house beautiful?" "No, it wasn't." "Burada mı?" "Değil." "Is he here?" "No, he isn't."
değil
not a

John is not as old as Bill; he is much younger. - John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.

Hope is not a strategy. - Ummak bir strateji değildir.

değil
un
değil
(initially or in anticipation of a verb) not only, let alone: Değil laleler, leylaklar bile açtı. Not only the tulips but even the lilacs have bloomed
değil
not: Mutlu değil. She is not happy
emin değilim
I'm not sure

I'm not sure if George will take to this idea. - George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.

I'm not sure right now. - Şu anda emin değilim.

henüz sipariş vermek için hazır değilim
I'm not ready to order yet
seninle aynı fikirde değilim
(Argo) pig's arse!
Turkish - Turkish

Definition of değilim in Turkish Turkish dictionary

değil
Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime: "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu."- T. Buğra