değilim

listen to the pronunciation of değilim
Turkish - English
I'm not

I'm not a fan of Kim Kardashian. - Kim Kardashian'ın bir hayranı değilim.

I'm not a sentence. I should be deleted from Tatoeba. - Ben bir cümle değilim.Tatoeba'dan silinmiş olmam gerekir.

değil
not

John is not as old as Bill; he is much younger. - John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.

I know one of them but not the other. - Birini tanıyorum da ötekini değil.

değil
no
değil
ain't

I ain't worried about what he might say. - Onun söyleyebileceği şey hakkında endişeli değilim.

Two out of three ain't bad. - Üçünde ikisi kötü değil.

değil
un-
değil
aint
değil
isn
değil
not in
değil
nto
adam değilim
I'll be damned if (I will/do)
adam değilim!
(Konuşma Dili) I'll be damned
bilmez değilim
i am not unaware that
değil
am not

To tell the truth, I am not your father. - Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.

I am not gay, but my boyfriend is. - Ben eşcinsel değilim, ama benim erkek arkadaşım eşcinsel.

değil
a let alone: Süt değil a, su bile yok. - There is no water, let alone milk
değil
No, ...: "Ev güzel miydi?" "Değil." "Was the house beautiful?" "No, it wasn't." "Burada mı?" "Değil." "Is he here?" "No, he isn't."
değil
not a

Life is not an exact science, it is an art. - Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.

John is not as old as Bill; he is much younger. - John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.

değil
un
değil
(initially or in anticipation of a verb) not only, let alone: Değil laleler, leylaklar bile açtı. Not only the tulips but even the lilacs have bloomed
değil
not: Mutlu değil. She is not happy
emin değilim
I'm not sure

After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here. - Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.

I'm not sure if George will take to this idea. - George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.

henüz sipariş vermek için hazır değilim
I'm not ready to order yet
seninle aynı fikirde değilim
(Argo) pig's arse!
Turkish - Turkish

Definition of değilim in Turkish Turkish dictionary

değil
Cümle içinde art arda kullanılan iki veya daha çok özneyi, tümleci, yüklemi, aralarından bazılarına olumsuzluk kavramı vererek birbirine bağlayan veya yüklemin olumsuz çekimini sağlayan kelime: "Bu direniş çetin değil, haşin değil, yürek burkucuydu."- T. Buğra
değilim
Favorites