John is not as old as Bill; he is much younger.
- John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
Hope is not a strategy.
- Ummak bir strateji değildir.
I ain't worried about what he might say.
- Onun söyleyebileceği şey hakkında endişeli değilim.
It ain't like before, you know.
- O eskisi gibi değil, biliyorsun.
I am not the captain of the new team.
- Ben yeni takımın kaptanı değilim.
I am nothing but a poor peasant.
- Fakir bir köylüden başka bir şey değilim.
John is not as old as Bill; he is much younger.
- John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
Life is not an exact science, it is an art.
- Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.