Otobüs, on dakika geç geldi. - The bus arrived ten minutes late.
Otobüs, on dakika geç geldi.
The bus arrived ten minutes late.
O, büyük bir arabada geldi. - He arrived in a big car.
O, büyük bir arabada geldi.
He arrived in a big car.
Ben geldiğimde, anlaşmazlık kaynama noktasına ulaşmıştı. - When I arrived, the dispute had reached its boiling point.
Ben geldiğimde, anlaşmazlık kaynama noktasına ulaşmıştı.
When I arrived, the dispute had reached its boiling point.