dazugehörend

listen to the pronunciation of dazugehörend
English - Turkish

Definition of dazugehörend in English Turkish dictionary

belonging
{i} eşya

Tom tüm eşyalarını bir araya toplandı. - Tom gathered together all his belongings.

Onların hepsi benim kişisel eşyalarım. - They are all my personal belongings.

belonging
ait olarak
belonging
ait olma
belonging
{f} ait ol

Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır. - The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.

Biz belgenin onun erkek kardeşine ait olduğu gözüyle baktık. - We regarded the document as belonging to her brother.

belonging
kişisel eşya

Kişisel eşyalarımı otobüste bırakabilir miyim? - May I leave my belongings on the bus?

Onların hepsi benim kişisel eşyalarım. - They are all my personal belongings.

belonging
(Sosyoloji, Toplumbilim) aidiyet (gad)
German - English
belonging
belonging to it