Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
- And I will raise it again in three days.
İyi günler, nasılsın?
- Good day, how are you?
Benim kuralım her zaman gündüz günün işini yapmaktı.
- My rule always was to do the business of the day in the day.
Gündüzler gittikçe daha çok ısınıyor.
- The days are getting warmer and warmer.
Gidip çocuğumu kreşten alacağım.
- I will go and pick up my child from daycare.
Tom'u kreşte indirdim.
- I dropped Tom off at daycare.
O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.
- Every time I hear that song, I think of my high school days.
Zamana ayak uydurabileyim diye her gün gazete okurum.
- I read a newspaper every day so that I may keep up with the time.