Mary declined an invitation to the concert.
- Mary konser için bir davetiyeyi geri çevirdi.
I can't send you the invitation.
- Sana davetiye gönderemem.
You start obsessing about these tiny little details like thickness of the wedding invitation paper.
Tom and Mary mailed wedding invitations to all of their friends.
- Tom ve Mary bütün arkadaşlarına düğün davetiyelerini postaladı.
Invitations have been mailed.
- Davetiyeler gönderildi.