Mary ve ben uzun zaman önce çıktık.
- Mary and I dated a long time ago.
En son ne zaman biriyle çıktın?
- When was the last time you went on a date?
Tom'un Mary ile dün gece bir randevusu vardı.
- Tom had a date with Mary last night.
Tom'un Cumartesi gecesi bir randevusu yok.
- Tom doesn't have a date for the Saturday night.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Takvimdeki tarih 23 Eylül 1964'tü.
- The date on the calendar was September 23, 1964.
Tom'un Mary ile bir öğle yemeği buluşması var.
- Tom has a lunch date with Mary.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
- They went skiing during their date.
Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti.
- Tom discovered that Mary had dated his best friend.
Kız kardeşimle flört etmene izin vermeyeceğim.
- I won't allow you to date my sister.
Dan, Linda ile buluşmak bile istemiyordu.
- Dan didn't even want to date Linda.
Yakında buluşmak için bir randevu verdik.
- We made a date to meet soon.
Sanırım çevrim içi tanışma güvenli değil.
- I think online dating isn't safe.
Tinder bir popüler online tanışma uygulaması.
- Tinder is a popular online dating application.
Hiç benim gibi biriyle flört etmeyi düşünür müsün?
- Would you ever consider dating someone like me?
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
- In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
Ben onunla buluşmaya başladım.
- I started dating her.
Fadıl, Leyla'nın gizli buluşma hayatı hakkında bilgi edindi.
- Fadil found out about Layla's secret dating life.
Erkek arkadaşım ve ben ilk buluşmamızda seks yaptık.
- My boyfriend and I had sex on the first date.
Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti.
- Tom discovered that Mary had dated his best friend.
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
- I like to eat a date with almonds.
Hangisini tercih edersin, kuru üzüm, kuru erik veya hurma mı?
- Which do you prefer, raisins, prunes or dates?
Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- Sami wanted to date Layla.
Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
- Your ideas are all out of date.
Bu kitap biraz çağ dışı.
- This book is a little out of date.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum.
- I'd like to change the date to tomorrow night.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
- This custom dates from the Edo period.
Bu arabanın modası geçmiş.
- This car is out of date.
Bu ayakkabıların modası geçmiş.
- Those shoes are out of date.
Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
- Your opinion seems to be out of date.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Tom'la çıkmak istiyor musun?
- Do you want to go out on a date with Tom?
Herhangi biriniz arkadaşlarımdan biriyle çıkmakla ilgilenir misiniz?
- Would either of you be interested in going on a blind date with one of my friends?
The Batavian republic dates from the successes of the French arms. - E. Everett.
the date for pleading.
And to have children wise and valorous.
Jessica Simpson reportedly went on a drinking binge after discovering ex- boyfriend John Mayer is dating Jennifer Aniston.
This show hasn't dated well.
It was a couple of years before he even started dating again.
... She started dating this new guy. ...