Düğün düzenleme sitesi ile tanışma sitesi arasında ne fark vardır?
- What's different between a wedding arrangement site and a dating site?
Sanırım çevrim içi tanışma güvenli değil.
- I think online dating isn't safe.
Tom ve Mary birbirleriyle flört etmekten vazgeçtiler.
- Tom and Mary decided to quit dating each other.
Sekiz ay geçtikten ve onun kırık kalbi iyileştikten sonra, George sonunda tekrar kızlarla flört etmeye başladı.
- After eight months passed and his broken heart healed, George eventually started dating girls again.
Ben onunla buluşmaya başladım.
- I started dating her.
Sami çevrimiçi bir buluşma hizmeti aracılığıyla Leyla ile tanıştı.
- Sami met Layla through an online dating service.
Mary ve ben uzun zaman önce çıktık.
- Mary and I dated a long time ago.
Randevunda iyi zaman geçir.
- Have a good time on your date.
Dün gece Jane ile bir randevum vardı.
- I had a date with Jane last night.
Jane randevusunda tüm bir çikolatalı kekin bittiğine inanamadı.
- Jane could not believe it when her date polished off an entire chocolate cake.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Piknik için tarih belirleyelim.
- Let's fix the date for the picnic.
Tom Mary ile amacına ulaşamadı; ondan buluşma talep ettiğinde o onu reddetti.
- Tom couldn't make the grade with Mary; she refused him when he asked her for a date.
Tom Mary ile buluşmaya gitti.
- Tom went on a date with Mary.
Kız kardeşimle flört etmene izin vermeyeceğim.
- I won't allow you to date my sister.
Tom'un şimdiye kadar flört ettiği tek kız Mary'dir.
- The only girl Tom has ever dated is Mary.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.
- Tom certainly wouldn't be pleased if Mary went out on a date with John.
Dan, Linda ile buluşmak bile istemiyordu.
- Dan didn't even want to date Linda.
Tom Mary'nin onun en iyi arkadaşıyla flört ettiğini keşfetti.
- Tom discovered that Mary had dated his best friend.
Herhangi biriniz arkadaşlarımdan biriyle çıkmakla ilgilenir misiniz?
- Would either of you be interested in going on a blind date with one of my friends?
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
- I like to eat a date with almonds.
Hangisini tercih edersin, kuru üzüm, kuru erik veya hurma mı?
- Which do you prefer, raisins, prunes or dates?
Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- Sami wanted to date Layla.
Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
- Your ideas are all out of date.
Bu kitap biraz çağ dışı.
- This book is a little out of date.
Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum.
- I'd like to change the date to tomorrow night.
Piknik için tarih belirleyelim.
- Let's fix the date for the picnic.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
- This custom dates from the Edo period.
Bu ayakkabıların modası geçmiş.
- Those shoes are out of date.
Bu arabanın modası geçmiş.
- This car is out of date.
Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
- Tom had a date for Valentine's Day.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Tom Mary ile çıkmak istedi fakat o onu geri çevirdi.
- Tom asked Mary for a date, but she turned him down.
Tom'la çıkmak istiyor musun?
- Do you want to go out on a date with Tom?
It was a couple of years before he even started dating again.
The Batavian republic dates from the successes of the French arms. - E. Everett.
the date for pleading.
And to have children wise and valorous.
Jessica Simpson reportedly went on a drinking binge after discovering ex- boyfriend John Mayer is dating Jennifer Aniston.
This show hasn't dated well.
... She started dating this new guy. ...