Mektup 10 Nisan tarihliydi.
- The letter was dated April tenth.
İşte 1 Nisan tarihli faks mesajınıza verilen cevap.
- Here is our answer to your fax message dated April 1st.
Mary ve ben uzun zaman önce çıktık.
- Mary and I dated a long time ago.
Randevunda iyi zaman geçir.
- Have a good time on your date.
Tom randevusu için bir çiçek ve hediyeler aldı.
- Tom brought a flower and presents for his date.
Dün gece Jane ile bir randevum vardı.
- I had a date with Jane last night.
Takvimdeki tarih 23 Eylül 1964'tü.
- The date on the calendar was September 23, 1964.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Tom Mary ile buluşmaya gitti.
- Tom went on a date with Mary.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.
- Tom certainly wouldn't be pleased if Mary went out on a date with John.
Onlar kısa bir flört yaşadılar.
- They had a brief date.
Kız kardeşimle flört etmene izin vermeyeceğim.
- I won't allow you to date my sister.
Dan, Linda ile buluşmak bile istemiyordu.
- Dan didn't even want to date Linda.
Yakında buluşmak için bir randevu verdik.
- We made a date to meet soon.
Herhangi biriniz arkadaşlarımdan biriyle çıkmakla ilgilenir misiniz?
- Would either of you be interested in going on a blind date with one of my friends?
Bu gece eski bir kız arkadaşımla bir buluşmam var.
- I have a date tonight with an old girlfriend.
Hangisini tercih edersin, kuru üzüm, kuru erik veya hurma mı?
- Which do you prefer, raisins, prunes or dates?
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
- I like to eat a date with almonds.
Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- Sami wanted to date Layla.
Bu makine şimdi çağ dışıdır.
- This machine is now out of date.
Bu kitap biraz çağ dışı.
- This book is a little out of date.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Piknik için tarih belirleyelim.
- Let's fix the date for the picnic.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
- This custom dates from the Edo period.
Bu ayakkabıların modası geçmiş.
- Those shoes are out of date.
Bu ceketin modası geçmiş.
- This coat is out of date.
Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
- Your opinion seems to be out of date.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Tom'la çıkmak istiyor musun?
- Do you want to go out on a date with Tom?
Çıkmak için kendi yaşına daha yakın birini bulmaya çalışmalısın.
- You should try to find somebody closer to your own age to date.
The Batavian republic dates from the successes of the French arms. - E. Everett.
the date for pleading.
And to have children wise and valorous.
Jessica Simpson reportedly went on a drinking binge after discovering ex- boyfriend John Mayer is dating Jennifer Aniston.
This show hasn't dated well.