English - Turkish
Definition of dark; obscure; gloomy in English Turkish dictionary
- murky
- anlaşılması güç
- murky
- utanç verici
- murky
- nahoş
- murky
- kasvetli oluş
- murky
- {s} karanlık
Polisler karanlık gölü aradı.
-Police searched the murky lake.
- murky
- {s} kapalı
- murky
- murkiness karanlık oluş
- murky
- {s} şüpheli
- murky
- ayıp/koyu/karanlık
- murky
- {s} belirsiz, anlaşılması güç
- murky
- {s} karanlık, kasvetli
- murky
- {s} bulanık
Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı.
-The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel.
Tom bulanık suya baktı.
-Tom looked into the murky water.
- murky
- {s} bulutlu
Related Terms
English - English
Definition of dark; obscure; gloomy in English English dictionary
- murky
- Dark; gloomy
- darkling
- Dark; gloomy
- sombre
- Dark; gloomy
- mirky
Related Terms
dark; obscure; gloomy
Hyphenation
dark; obscure; gloo·myPronunciation
Resimler
History
Favorites