Tom'u lacivert bir minibüse binerken gördüm.
- I saw Tom getting into a dark blue van.
O koyu mavi bir eşarp taktı.
- She wore a dark blue scarf.
New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.
- New York City policemen wear dark blue uniforms.
I turn to look out the window at the deep blue sky.