Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
dara'
Turkish - Turkish
Definition of
dara'
in Turkish Turkish dictionary
(Osmanlı Dönemi)
Muti, itâat eden, boyun eğen
(Osmanlı Dönemi)
Zayıf. Zelil, hakir
Related Terms
DARA
(Osmanlı Dönemi)
Cenab-ı Hakk'ın bir ismi
DARA
(Osmanlı Dönemi)
f. Eski Fars hükümdarlarından dokuzuncusu Keykubat'ın bir ismi
DARA
(Osmanlı Dönemi)
Hükümdar
dara
Kap ağırlığı
dara
Mardin ilinde ünlü bir ören yeri
dara
Bu kabın ağırlığına karşılık olarak terazinin öbür kefesine konulan ağırlık, abra. İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı
dara
içinde yük taşınan aracın boşdurumdaki ağırlığı
dara
Kabıyla birlikte tartılan bir nesnenin kabının ağırlığı
dara
Bu kabın ağırlığına karşılık olarak terazinin öbür kefesine konulan ağırlık, abra
dara
Bozuk teraziyi dengelemek için hafif gelen kefeye konulan taş, demir, çivi gibi ağırlık
dara
İçinde yük taşınan aracın boş durumdaki ağırlığı
dara dar
Güçlükle, ancak, uç uca, son dakikada
Kurdish - Turkish
Definition of
dara'
in Kurdish Turkish dictionary
Related Terms
dara
maliye
dara gaxendê
Noel ağacı
dara mêwîyan
meyve ağacı
English - English
Definition of
dara'
in English English dictionary
Related Terms
Dara
A female given name
Dara
A male given name
Dara
given name, male
Dara
given name, female
Turkish - English
Definition of
dara'
in Turkish English dictionary
Related Terms
dara düşmek
Be in a difficulty, fall on evil days, feel the draught
dara
weight of a wrapper or container deducted from the gross weight of a package to determine the net weight
dara
weight in the other balance pan to compensate for the tare
dara
tare
dara
tare, weight of the container
dara boğmak
to take advantage of (someone) when he/she is having a hard time
dara düşmek
to fall on hard times
dara düşmek
feel the draught
dara düşmek
to be in a difficulty
dara düşmek
fall on evil days
dara gelememek
to refuse to be hurried
dara gelmek
a) to come to a pinch b) to be pressed for time
dara gelmek
to be done in a hurry; to occur in a rushed and inopportune moment
dara getirmek
1. to deceive (someone) by rushing him/her. 2. to do (something) in a rush; to have (something) done in a hurry
dara ile birlikte ağırlık
tare and bret
dara'
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
dara'
More...
Clear
Favorites
More...
Clear