Tom is a tax consultant.
- Tom bir vergi danışmanı.
I'd like to hire you as a consultant.
- Seni bir danışman olarak çalıştırmak istiyorum.
The company engaged him as an advisor.
- Şirket onu bir danışman olarak işe aldı.
Tom spoke to a career advisor.
- Tom bir kariyer danışmanıyla konuştu.
His most important adviser was Henry Kissinger.
- Onun en önemli danışmanı Henry Kissinger'di.
I don't need advisers.
- Danışmanlara ihtiyacım yok.
I don't need a counselor.
- Bir danışmana ihtiyacım yok.
Tom volunteers as a camp counselor.
- Tom bir kamp danışmanı olarak gönüllü olur.
Fear is a bad counsellor.
- Korku kötü bir danışmandır.
Tom has been a good mentor.
- Tom iyi bir danışmandı.
Tom had a good mentor.
- Tom'un iyi bir danışmanı vardı.
I'm Tom's supervisor.
- Ben Tom'un danışmanıyım.
How long have you been Tom's supervisor?
- Ne kadar süredir Tom'un danışmanısın?
Tom and Mary have decided to go to a marriage counselor.
- Tom ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.
I don't need any counseling.
- Herhangi bir danışmanlığa ihtiyacım yok.
Tom is a tax consultant.
- Tom bir vergi danışmanı.
You should have consulted your lawyer.
- Avukatına danışman gerekirdi.