Definition of danışman in Turkish English dictionary
- consultant
I'm a management consultant.
- Ben bir yönetim danışmanıyım.
I'd like to hire you as a consultant.
- Seni bir danışman olarak çalıştırmak istiyorum.
- advisor
The company engaged him as an advisor.
- Şirket onu bir danışman olarak işe aldı.
He's the king's most trusted advisor.
- O, kralın en güvenilir danışmanıdır.
- adviser
Each student has an adviser.
- Her öğrencinin bir danışmanı var.
His most important adviser was Henry Kissinger.
- Onun en önemli danışmanı Henry Kissinger'di.
- counselor
I don't want to talk to a counselor.
- Bir danışmanla konuşmak istemiyorum.
Tom and Mary have decided to go to a marriage counselor.
- Tom ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.
- counsellor
Fear is a bad counsellor.
- Korku kötü bir danışmandır.
- (üniv.) supervisor
- mentor
Did you have a mentor?
- Bir danışmanınız var mıydı?
Tom had a good mentor.
- Tom'un iyi bir danışmanı vardı.
- consultant, adviser
- guidance conselor
- consulting
- counsellor, counselor, consultant, adviser, advisor, mentor; (üniversitede) supervisor
- guide
- counsel
I don't need any counseling.
- Herhangi bir danışmanlığa ihtiyacım yok.
I don't need a counselor.
- Bir danışmana ihtiyacım yok.
- consigliere
- supervisor
Can I speak to your supervisor?
- Danışmanınla konuşabilir miyim?
I need to call my supervisor.
- Danışmanımı aramalıyım.
- consult
I'm a management consultant.
- Ben bir yönetim danışmanıyım.
You should have consulted your lawyer.
- Avukatına danışman gerekirdi.
- (Ticaret) functional leader
- danışman grubu
- brain trust
- danışman grubu
- brains trust
- danışman grubu üyesi
- brain truster
- danışman gruplar
- (Hukuk) advisory groups
- danışman mühendis
- consulting engineer
- danışman yönetici
- (Ticaret) staff manager
- danışman öğretmen
- advisor
- danışman öğretmen
- adviser
- hukuki danışman
- (Ticaret) lawyer
- tıbbi danışman
- medical advisor
- finansal danışman
- Financial advisor
He is the best financial advisor of North Marmara Region.
- Komuta, Kontrol Ve Muhabere Danışman Grubu
- (Askeri) Command, Control, and Communications Advisory Group
- ayrıcalıklı danışman grubu
- inner circle
- danışmanlar
- think tank
- danışmanlar
- group of experts that enters to debate a certain topic
- emekli devlet adamı danışman
- elder statesman
- güvenlik yardımı; seçici özellik (Küresel Konumlama Sistemi (GPS)); baş danışman
- (Askeri) security assistance; selective availability (GPS); senior adviser; situational awareness; staging area; stand-alone switch
- lider kuruluş; hukuki danışman; hat yükselticisi; çevrim anahtarı üreteç (LKG) a
- (Askeri) lead agent; legal adviser; line amplifier; loop key generator (LKG) adapter
- politik danışman
- policy adviser
- siyasi danışman
- (Askeri) political advisor