damage, hurt, prejudice, forfeiture, a fault

listen to the pronunciation of damage, hurt, prejudice, forfeiture, a fault
English - Turkish

Definition of damage, hurt, prejudice, forfeiture, a fault in English Turkish dictionary

loss
kayıp

İnsanlar patlamalarda ağır kayıplara maruz kaldılar. - People suffered heavy losses in the eruptions.

Onun ölümü büyük bir kayıptır. - His death is a great loss.

loss
{i} zarar

Zararın için çok üzgünüm. - I'm very sorry for your loss.

Sigorta şirketi zarar için onu telafi edecek. - The insurance company will compensate her for the loss.

loss
(Nükleer Bilimler) kayıp,atılım
loss
(Kanun) gaiplik
loss
dokunca
loss
ziyan
loss
kayboluş
loss
kaybetme

Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz, kaybetmek ise hiçbir kayıp getirmez. - To keep you is no benefit. To destroy you is no loss.

loss
kaybolma

Uzmanlar, Arctic'teki deniz buzunun kaybolmasından endişe ediyorlar. - Experts are worried about the loss of sea ice in the Arctic.

Annelerinin kaybolması onları çok üzdü. - The loss of their mother grieved them very much.

loss
{i} zayi
loss
{i} ask. kayıp, ölü
loss
loss of civic rightsmedeni haklardan iskat
loss
(Mukavele) kayıp, zarar, ziyan, hasar; israf
loss
harabiyet
loss
{i} tic. zarar, ziyan
English - English
{n} loss
damage, hurt, prejudice, forfeiture, a fault
Favorites