Light and sound travel in waves.
- Işık ve ses dalgalar halinde iletilir.
I sit in front of a computer screen all day, so I get pretty heavily bombarded by electro-magnetic waves.
- Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.
The ear canal sends sound waves to the eardrum.
- Kulak yolu ses dalgalarını kulak zarına iletir.
He listens to a short wave radio station.
- O bir kısa dalga radyo istasyonu dinliyor.
The little boat bobbed on the rough sea.
- Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı.
The sea's waves have made me hear her poem.
- Denizin dalgaları bana onu şiirini dinletti.