Tom looked absently out the window.
- Tom pencereden dışarıya dalgın dalgın baktı.
Tom looks a little lost.
- Tom biraz dalgın görünüyor.
It looks like Tom is a little preoccupied.
- Tom biraz dalgın gibi görünüyor.
You seem pretty preoccupied.
- Sen oldukça dalgın görünüyorsun?
Tom is quite absent-minded and sometimes forgets to pick the kids up from school.
- Tom çok dalgındır ve bazen çocukları okuldan almayı unutur.
While he was talking, I guess I was absent-minded.
- O konuşurken, sanırım ben dalgındım.